Lagerfeld Confidential (the movie)
11.13.2012
Hello guys. Today the subject is Karl Lagerfeld. Yesterday, I went to a movie about him called Karl Confidential. He is genious, interesting, cool, funny and unique. Firstly, the movie is like documentary and it as part of Design Biennial in Istanbul. It is about Karl's everyday life, home, fashion shows, work life, photo shoots and interview with him. There is so much to inspire, it is proven that his success is not coincidence. Let me quote some parts from the film. Karl is not bound his roots namely his past because he thinks that his roots will prevent him. He is not satisfied with his ex success and always looks to the future. According to him, fashion is temporal, dangerous and unjust. I absolutely agree. Besides, his room is so untidy, he accepts that. His books are a lot and while he is drawing, his desk is so messy, you cant believe :) An interesting detail is that he is using tipp-ex as satin in his drawings.
He is using gloves or maybe 15-20 rings. He is taking of his glasses rarely. His style is so sophisticated and qualified. I suggest you all to watch this movie.
Karl Lagerfeld, nasıl bir dahi, nasıl bir tasarımcı ve nasıl ilginç, espritüel ve cool bir kişilik. Dün akşam Tasarım Bienali kapsamındaki filmini izlemeye Taksim'deki Fransız Kültür'e gittim. Daha ilk saniyelerden ortamdan etkilendim zaten. Oranın yeşiller içindeki avlusu, minik kafesi ve şarap içen zarif insanlar... Daha sonra merdivenlerden aşağı indim ve Lagerfeld Confidential filmini izledim. Yaklaşık 1 buçuk saat süren film Karl'ın günlük hayatı, evi, yaşamı, defileleri, fotoğraf çekimleri ve bu sıradaki röportajları konu edilmiş. Filmi izlerken ilham alınacak o kadar şey var ki; adamın başarısının tesadüf olmadığını kanıtlar gibi. Size filmden birkaç alıntı yapayım. Karl kökleriyle hiç alakası olmadığından, birine bağlanmanın kendisini engelleyeceğini düşünüyor. Hep ileriye baktığından ve geçmiş başarılarıyla yetinmediğinden bahsediyor. Karl'a göre moda "geçici, tehlikeli, adaletsiz...". Ayrıca, kendisi çok dağınık, sahip olduğu kitapların sayısı bir hayli fazla ve çizim yaparken bütün çevresi üst üste kitaplarla dolu, masasının üstü karmakarışık. İlginç bir detay; çizim yaparken tipp-ex kullanıyor, saten görünümü vermek için.
Çalışırken yanında çalışan insanlarla arası çok iyi. Ama bir yanlışlarını görürse, direkt sildiğini ekliyor ve "egolarını törpüleyememiş insanlar yüzünden işimi kötü yapamam" diyor. Ellerinde ya eldiven var ya da 15-20 yüzük, bir parmağına 4 tane falan takıyor. Gözlüğünü çok nadir çıkarıyor, tarzı tartışılmaz derecede sofistike ve kaliteli. Herkese bu filmi izlemelerini tavsiye ediyorum...
Bir konuda eleştirimi sakınamıcam, modayla ilgilenen o kadar insan var, bunlardan çoğu da Tasarım Bienali'yle ilgilenebilecek insanlar ve dün akşam sinema salonunda 20 kişi civarı insan vardı. Moda sadece giyinmek değildir, işin ciddi tarafını da bilmek gereklidir. Bu filmi merak eden, Lagerfeld'den bir şeyler öğrenmek isteyen daha fazla insan olmalıydı.
Çarşamba günü Yves Saint Laurent filmine gideceğim, onu da merakla bekliyorum.
Oylar için son günler, oylarınızı buradan bekliyorum.
Some photos of today:
Labels:
Bige Gürsoy ,
Caramelisee ,
Fashion blog ,
fashion blogger ,
Karl Lagerfeld ,
Lagerfeld Confidential ,
moda blogu ,
outfit
Caramélisée All rights reserved © Blog Milk - Powered by Blogger
0 comments:
Post a Comment