Happy New Year

0

12.31.2011



Herkese çok güzel bir 2012 diliyorum.

Benim için bu yıl çok hareketli geçti ve başarılarla dolu oldu. 6 ay kurumsal bir şirkette çalışmayı başarabildim :) Amerika'ya gitmeye hak kazandım, bu süreçte ailem hep yanımda oldu, çok sevdiğim arkadaşlarımla birlikteydim, sevgilim Gökhan'ın desteği yazılarla ifade edilemez ve bu blog bunların hepsinin eseri, bana destek olan herkese çoook teşekkür ediyorum. Blogumu açalı daha 1 ayı bile doldurmamasına rağmen bir çok kişi yazılarımı okuyor, resimlerimi beğeniyor, beni takip ediyor, merak ediyor, bazıları "bundan önce hiç blog okumamıştım ama seni okumayı çok seviyorum" diyorlar. Bütün bunlar benim için çok gurur verici ve çok büyük bir adım. Sevdiğim bir şeyi yaparak bu kadar talep almak çok güzel.

Bana ilham veren herkese tekrar teşekkür ederim...

I wish you all a happy 2012.

This year had been very live, active and also included lots of success for me. I had an internship for a corporate company for 6 months and I got a chance to go to America, San Diego for the next semester. In this process, my family have been there for me, I have been with all my friends that I like, I got my all support from my boyfriend Gökhan that I love so much and this blog is the result of all, thank you. Many people read my writings, like my pictures and follow me, some of them say that "I hadn't read a blog before but I love to read you" although I have been in blog world for 1 month. All of these are making me proud and this is a big step for me. It is awesome that I get lots of demands from what I love to do so much.

I thank you all who give me inspiration...

Kamera arkası:
Behind the camera :



İtiraf ediyorum: Akşam yemeğinde Cupcake yedim :)

0

12.29.2011






Test edildi, onaylandı, Yummy Cupcakes'in tatlı kurabiyeleri ve keklerini denedim. Hasta oldum diyemeyeceğim, Los Angeles şubesinde çok daha güzelleri olduğuna eminim artık oraya gidince deneyeceğiz :) Denemeyenlere tavsiye ederim, içerisi de çok keyifli, pespembe. Yeri Caddebostan'da, CKM'nin karşısında, Bebek'e de çok yakışırdı eminim...



Arkadaşım kitap yazdı...

0

12.28.2011




Karşınızda benim çoook eski arkadaşım ve artık bir yazar olan Besime Özderici ... Günün Menüsü: Modern Şehrin İnsan Çorbası kitabını raflarda görürseniz işte o, benim güzel arkadaşımın yazdığı eğlenceli ve günümüzün gençliğini -yani bizleri- ti'ye alan küçük kitaptır. Okuyun, hiç pişman olmayacaksınız...

p.s: Kitabın içeriği hakkında çok bilgi vermek istemiyorum, sizin okuyup yorumlamanızı istiyorum, ama sizi sıkıntılarınızdan uzaklaştıracak ve içinizden yükselen sesler şunlar olacak: "Evet bu tipi görmüştüm çok komikti, ohaa bu benimm dışarıdan böyle mi gözüküyoruum" ve daha birçok şey. Kitabın vermek istediği mesaj ise; şehirde çok çeşitli insanlarla yaşıyoruz, değişik rollere bürünüyoruz ama önemli olan hep beraber harmoni ve mutluluk içinde yaşamamız...

Ve kitaplar havada uçuşuyor :)

'08 Saint Joseph

0

12.27.2011



Dün akşam bu saatlerde çok eğleniyordum. Hatta tekrar geri dönmek istedim o anlara, içtiğim tek bir şarabın yorgunluk etkisi de hala sürüyor o ayrı, yine sabahın köründe kalkıp sınava girmek zorunda olma durumununda bu etkiyi uzattığı söylenebilir :) 


Saat 08.30'dan itibaren çok güzel sahnelere meydan oldu Saint Joseph Derneği. Bir dönemin tiplerinin özellikle erkeklerinin bu kadar değişmesi ama tavır ve tarzların hiç değişmemesi gerçekten keyif vericiydi çünkü çok doğaldı. Aslında mezun olduktan sonra çok uzun seneler geçmedi ama artık iş konuşmaya başlamıştık, üniversite mezunları olmaya başlamıştık, kitap yazmaya başlamıştık (! bu konuda sizi yarın aydınlatacağım, beni çoook sevindiren ve duygulandıran bir haber). Değişik hayatlarla karşılaşmak her zaman ilgi çekici olmuştur benim için ama iyi kötü (kötü anım da çok oldu ama geride kalıyor her şey) birlikte büyüdüğün insanların bu hayatlara sahip olması çok hoşuma gitti, yani dün akşam eve gidene kadar yüzümden tebessüm eksilmedi, daha çok kişinin katılmasını dilerdim. Bir daha ki buluşmaya hepimiz oluruz umarım, daha çok hikaye dinleriz.


Çok eğlendim, çok mutlu oldum, daha kuracağımız ailelerimizle, yaşlılığımızda beraber olacağız, birbirimizi dinleyeceğiz, yardımcı olacağız, derneğimizin tadını çıkaracağız ... :)    


Leopar

1

12.25.2011




Bu Pazar yine bir aile yemeği günüydü. Ama bu sefer bütün kuzenlerimle beraberdik, Amerika'dan gelen kuzenim de dahil. Hep beraber olmak çok güzel, herkes konuşuyor, kahkahalar atıyor, yemekler çok güzel. Böyle günleri çok seviyorum, her buluşma farklı oluyor, insanın içini sıcacık bir his kaplıyor...


Bu buluşmadan öncede saçımı kestirdim, sıcak makas ile. Gerçekten de makas sıcak :) Ama düzenli kullanımda işe yarıyormuş, saçı pürüzsüzleştiriyormuş (mükemmel bir pazarlama tekniği daha). İlk kullanımda hiç bir fark olmadı he normal he sıcak makas :)


Kıyafetime gelince, bir leopar şal her şeyi değiştirir ...


Diliyoruumm, hayır yılbaşındaa

0

12.24.2011





İkilemde kaldım, içimden acayip dileklerimi paylaşmak geldi hatta sizinkileri de duymak istedim ama sonra karar verdim en iyisinin yılbaşına kadar biriktirip tüm içtenliğimle dileyip yılbaşı ertesi paylaşmak olduğuna karar verdim :) 

Ne zamandır eskide kalmış ta olsa paylaşmak istediğim Versace for HM ürünlerimi objektifime almış bulundum. Benim için gerçekten ilham kaynağı olduklarından modası hiç geçmeyecek. Taytlar zaten vazgeçilmezlerim arasında, defterimin içinde blog notlarım var ve çanta da çok şık bir torba görevi görüyor :)











Çook alakasız ama paylaşmalıydım; Moda'da her zamanki gibi çok eskilerden bir şeye daha rastladım işte eski bir Mercedes ambulans: 








Saçmalama !

0

12.23.2011







Yeni yıl dileklerimi Cumartesi günü yayınlamak istedim, ondan önce bugünkü drama deneyimimi paylaşmak istiyorum:


Bütün sınıf sahnede, bir drama hocası var ve bize değişik oyunlar oynatıyor... Oyun demek yanlış aslında, her biri içimizdekileri ortaya çıkarmak için bir araç. Doğaçlamalar yapıyoruz, gülücükler ortada, bir yandan da çekiniyoruz, o kadar korkuyoruz ki saçmalayacağız, yanlış bir söyleyeceğiz, dalga geçecekler diye... Evet saçmaladık, dalga da geçtik birbirimizle ama çok eğlendik... Gerçekten kaç günün stresini bir attım ki...


Gerçek hayatta böyleyiz işte, insanlarla iletişimdeyiz ama kendimizi hep sınırlıyoruz, belli kalıpların içine sokuyoruz, bu arınma çalışmasına herkesin ihtiyacı var...


p.s: İstanbulimpro bu konuda eğitim veriyor...


Herkese iyi haftasonları!...

Yeni Yıl için Dileklerim

0

12.22.2011







Her yeni yıl içimiz umutla kaplanır, kimimiz yeni dileklerini bir kağıda yazar, kimimiz içinden geçirir, kimimiz başkalarına söyler (ben hep yeni yıl ağacına bakıp içimden geçiririm sonra 31 Aralık'ta bir kağıda yazıp noel baba çorabına koyar ağacın altına bırakırım) ama bu dilekler hep çok içtendir, gerçektir çünkü 1 yılı geride bırakmışız yeni bir yıla başlıyoruz, bu düşünce insanı çok etkiliyor, çok mutlu ediyor. 


2012 yılının ayrı bir özelliği de var, bakalım bundan tam bir sene sonra 21 Aralık 2012'de felaketler olacak mı  hayat çok değişecek mi, teknoloji çökecek mi, siz ne düşünüyorsunuz? Bunu bilebilsek dileklerimiz değişirdi herhalde değil mi :)


2012 yılı için bazı dileklerim var (uyarıyorum sonradan değişebilir):


*Devamı yarın :)


p.s: Moralim bozulduğunda bunu izliyorum, tavsiye ederim:



Happy Feet (L)





Evdeki Galeriniz

0

12.21.2011



İnce bi 'tükürük' detayı çok hoş...


Bugün sizi Artnet auctions adlı online galeriyle tanıştırmak istiyorum. Resimleri birbirinden renkli ve ilham verici!, çağdaş sanat adına da güzel bir adım bence. Bu sitede 39 bini aşkın sanatçıdan 166 bin eseri evden görebilir belki de satın alabilirsiniz :) 

Ben sitemi seçtiğim fotoğraflarla donatmak istiyorum :



ben de böyle bir fotoğraf istiyorum!




Kate Moss çok favorim olmasa da bu resimdeki vintage havasını ve zerafeti sevdim. 

  

Bunları Seviyorum

0

12.20.2011


                                   <span class='fancyPhotoDesc'>These earrings are Nicole Romano. She has such fun costume jewelry and was kind enough to give me a box of jewelry for my clients! The lace dress is Camilla and Marc.</span><span class='fancyPhotoName'>Dress, Camilla and Marc; Earrings, Nicole Romano</span>#inline_16


                                                  <span class='fancyPhotoDesc'>My friend gave me this vintage Hermès purse from Paris as a thank you. I seriously cried when she gave it to me. Good friends are hard to find :) This rose knuckle ring is by Sylvie Markovina.</span><span class='fancyPhotoName'>Bag, Vintage Hermès; Ring, Sylvie Markovina</span>

                                     <span class='fancyPhotoDesc'>My boyfriend designs hats in addition to other things, but this one’s from Rag & Bone. The Fish Bone Pendant is vintage and a gift from my boyfriend. It was in one of those bags he brought home. Jackpot.


</span><span class='fancyPhotoName'>Hat, Rag & Bone; Pendant; Vintage </span>#inline_17

                                <span class='fancyPhotoDesc'>CC Skye is one of the first designers that let me pull from her 9 years ago when I started as a stylist. I think we helped each other out! I will always support her jewelry!</span><span class='fancyPhotoName'>Bracelet, CC Skye </span>#inline_14

                                <span class='fancyPhotoDesc'></span><span class='fancyPhotoName'>Top, Corey Lynn Calter; Shoes, Louise Goldin x Topshop; Clutch, Balenciaga</span>#inline_15

Güzel İstanbul

0

12.19.2011




Son zamanlarda karışık ve yoğun bir dönem geçiriyorum, blog yazmak benim için nefes almak gibi oluyor ama bir yandan da bir ses içimi 'şuan buraya yazmak yerine 10 sayfalık ödevine mi başlasan iyi olacak' diye kemiriyor, hepimiz sevdiğimiz şeyleri yapmak istiyoruz, onlara engel olan ders gibilerini hayatımızdan çıkarıp atmak istiyoruz (Genellemek ne kadar doğru bilmiyorum ama söylediklerime katılmayan söylesin! :) ). Ama bu külfet gibi gelen sorumluluklar da olmasa sevdiğimiz işi yapmanın bir değeri olmuyor belki de.

Bu yoğun dönemde beni iyi hissettiren diğer bir aktivite de fotoğraf çekmek. Bu manzara bana ne kadar güzel bir şehirde yaşadığımı hatırlatıyor. Şimdi sizi kendi objektifimden çok berrak olmasa da güzel İstanbul resimleriyle başbaşa bırakıyorum:


















  


Gitmek isterseniz...?

0

12.17.2011





Geçen sene dergide çalıştığım için, birçok moda tasarımcısının halka ilişkilerini yöneten kişilerle iletişime geçme fırsatım oldu. Mail kayıtlarında bulunduğum için de tasarımcıların ve diğer halka ilişkilerini yaptıkları markaların etkinliklerine davet edilme şansı buluyorum. Geçen gün bir kermes etkinliği maili aldım. Beni çok heyecanlandırdı çünkü Koruncuk Vakfı için düzenlenen bir Yeni Yıl Kermesi duyurusuydu bu, ben 2 sene önce bu vakıf için bazı yardımlar yapmıştım, ofislerinde de çalışmıştım. Bu vakfı kabaca anlatmak istiyorum: Kendisinin Bilge Köyü adlı bir sitesi var ve o sitedeki evlerde başlarında bir 'anne' ile çocuklar yetiştiriyorlar ve çocukların eğitimi bu vakfın asıl misyonu. Çocuklar büyüdüğünde, 18 yaşına geldiklerinde de onları bırakmıyorlar. Bu vakıfa daha sonra Aşk-ı Memnu dizisi ve Muhteşem Yüzyıl dizisi aracılığıyla da maddi yardımda bulunuldu.


 Bana gelen maili aşağıda paylaşıyorum:


Davetlisiniz!
 
Her sene Koruncuklar yararına düzenlenen kermesimiz bu sene de birçok seçkin markanın katılımıyla gerçekleşiyor. Daha önceki yıllardan bildiğiniz gibi gelen kişiler hem güzel hediyeler alma imkanı buluyor hem de Koruncuklara el uzatmış oluyor. Swissotel de her seneki gibi bedelsiz olarak salon tahsis ederek bizlere destek oluyor.
 
Yeni yıla iyilikle girmek için düzenleyeceğimiz kermeste sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyarız.Katılacak gözde markalardan bazıları ise şunlarPilates with Gerda, Kısmet by Milka, Kart-10-all about paper, TestAs Sanat, Fritolay, Glass Art Design, Mersi Tekstil, Acıbadem Hastaneleri, Kaftan Jewellery,Yastik by Rıfat Özbek, Sırr, Evren Kayar, Lin Jewellery, Kısmet by Milka, OYE Swimwear, Batya Kebudi, Mystwind, Atölye 26, Atelier 55.
 
 
Koruncuk Vakfı Yeni Yıl Kermesi
Tarih: 19 Aralık 2011, Pazartesi
Saat: 11.00-19.00
Yer: Swissotel /Neuchatel Salonu

Yarasa

0



Cuma günü çok hızlı ve spontane geçti, iş dolu bir günden sonra İstanbul'un güzel mi güzel köprü trafiğini çekmemek için Kanyon'da mahsur kaldık :). Kanyon, alışveriş için çok elverişli olmasa da ortamı çok güzel, hayat enerjisi aşılıyor bana, ayrıca Starbucks'ın önündeki şarap tadımını da görmüş oldum ama çok kalabalık olduğu için girmedik. Bugün için seçtiğim kıyafette yılan derisi desenli bir etek seçtim, boynuma da antika bir saat taktım (kurmalı saat) ve de benim deyimimle siyah bir yarasa hırka. 


Herkese bol eğlenceli bir hafta sonu diliyorum, şahsen benim için proje yapacağım bir cumartesi olacak ama bütün hafta dalga geçince sonuç bu oluyor :)


Kalkışa hazırlanıyorum :)






Bütün giydiklerim: Zara



  

H&M ve dünyaca ünlü markaları

0

12.15.2011

H&M 'in dünyaca ünlü tasarımcılarla yaptığı koleksiyonlar gerçekten nimet ama bir yandan bakıldığında da çok kısıtlı bir kesimin ulaşabildiği parçalar, fiyat açısından söylemiyorum, adet ve konsept olarak. Bir markanın yaratılışı böyle oluyor işte, Versace ürünleri satışa çıkmadan önce 'Nasıl Versace ürünlerini satın alırsınız?' bölümünü okuduysanız, demek istediğimi anlayacaksınız. Şuan çok yüzeysel açıklıyorum: Sabah 8 buçukta açılacak olan mağaza kapısındaki kuyruktaki kişi sayısına göre kişilere verilen renkli bileklikler var. Örnek; ilk 15 kişiye mor bileklik gibi ve o kişiler sınırlı sayıda ürün alabilip mağazada kalabilme süreleri kısıtlı oluyor, sora diğer renk bileklik takanlar giriyor. Evet, biliyorum çok izdiham yaşanıyormuş, bunu düzene sokmak gerekir ama bu düzen bana biraz itici geliyor. Markaya değer kattığını hiç mi hiç düşünmüyorum, sadece insanları aldatıyor. Ben bu koleksiyonun tanıtım davetine gitme şansı buldum, davet de koleksiyon da çok güzeldi ama nerede nasıl giyilir biraz soru işareti de bırakmadı değil o yüzden hatıra mayetinde bir tayt aldım sadece. 


Sıkılmayınn :) Bu yazıyı yazmaktaki amacım Versace ve Marni'yi karşılaştırmak aslında tabii benim bakış açıma göre. Versace H&M işbirliğini yazın okumuştum ve gerçekten heyecanlandım, nasıl bir koleksiyon olacağını çok merak ettim. Bayağı uzun zamandan beri Versace defilelerini takip ediyorum, kıyafetlerini özellikle de elbiselerini çok beğeniyorum. Güçlü ve modern kadının simgesi haline gelmiş bir markadır. Diğer taraftan Marni ile işbirliğini okuduğumda aynı heyecanı duyamadım, markayı biliyorum ama tarzı bana hep soğuk gelmiştir, renkleri ve desenleri noktasında ama çok ta aşina olduğum bir marka değil, bu işbirliği haberiyle araştırma fırsatı bulmuş oldum. Eminim H&M için süper bir koleksiyon hazırlayacak, insanları akın ettirecek ama Versace kadar etki bırakacağını düşünmüyorum. Aslında aradaki farkı şöyle özetleyebilirim: Versace, H&M için bir şanstı ama H&M, Marni için bir şans olacak Tabii iki markanın tarzlarının çok farklı olduğunu da kabul etmek gerek, farklı tarzların bu sayede tanıtılıyor olması da moda için önemli bir adım.


Marni Spring / Summer 2012 koleksiyonundan beğendiklerim, buyurun siz karar verin:









Versace Spring / Summer 2012 (şu desenlere bir bakınnn!! ):




  
Lütfen benim oll !!
                






Okuyun, Konuşturun !

2

12.14.2011



Bugün televizyon izlerken çok dikkat çekici bir reklama denk geldim: Boğaziçi Üniversitesi (GETEM) ve Türk Telekom şirketi işbirliğinde görme engelli insanlarımız kitap okuma projesi geliştirilmiş. Reklama rast gelmişsiniz ya da geleceksinizdir; detaylarıyla olduğu kadar bütünüyle de düşündürücü ve etkileyici. Görme engelliler, 0800 219 91 91 numaralı telefondan ücretsiz olarak kitap dinleyebilecekler, artık kitaplar onlar için konuşacak. Bu projenin bir parçası olmak istiyorsanız, http://www.getem.boun.edu.tr/gonullu.asp adresinden gönüllü olarak kitapları konuşturabilirsiniz. Bütün detaylar bu sitede...    

Son Sigaramsın

1

12.13.2011



Sigara zararlıdır... 'Hadi ya' deyip dalga geçmeye başladınız bile değil mi? Sigara paketini ilk bulduğumuzda, aklımdan geçenler: "Acaba içsem mi bir tane kahveyle iyi gider", "Aman yok ya, üstüm kokar şimdi", "Olsun ya bir taneden bir şey olmaz" oldu. Normalde sigara içmiyorum ama sanki önümdeki kocaman bir çilekli pastaymış gibi tatmak istedim. Sonra saçmaladığımı fark edip daha da saçma bir şey düşündüm, dedim ki: "Hadi satalım bunu". Tabii işi dalgaya vuruyoruz, ama ciddiydim, normal fiyatının altında olduğunu duyduklarında satın alacak yüzlerce kişi biliyorum. Sonra bir anda arkadaşım Barış: " Bence insanlık adına güzel bir şey yapıp bu sigaraları kırıp çöpe atmalıyız." dedi ve resimlerde gördüğünüz gibi yaptık. İnsanlığı mı kurtardık, hayır. Ama yapılması gereken buydu, gerçekten içim rahat etti. Bugün de sigaranın sahibinin arkadaşım olduğunu öğrendim, çok komik oldu tabii, çok güldük ama onun için bu kadar komik olmasa gerek :).









Çevremde sigara içen çok sevdiğim insanlar var başta annem olmak üzere. Şimdi burada sigaranın zararlarından bahsetmeyeceğim tabii ki, herkes biliyor zaten ama durumun ne kadar vahim olduğunu farkında olmalarını diliyorum sadece. Bunu okurken çok yakın arkadaşım deli oluyor eminim, ama sadece kimsenin alışkanlığın kurbanı olup sevdiklerine de aynı acıyı çektirmelerini istemiyorum. Ben hiç mi içmedim, çok içtim ama neyse ki alışkanlık yapmadı. Herkesin kendi seçimi; sigara içen herkesin başına kötü şeyler gelecek diye bir kaide de yok ama ben bu yüzden hiçbir yakınıma zarar gelsin istemiyorum ki bir tanesine geldi bile. 


Biliyorum, çok drama yaptım, amacım hiçbir şekilde bu değil ama bunu da buradan söylemezsem rahat edemeyeceğim, sadece kimse körü körüne bir şeye bağlanıp o konu hakkındaki farkındalığını köreltmemeli, bu hayattaki her alışkanlığımız için geçerli...

Caramélisée All rights reserved © Blog Milk - Powered by Blogger